YAZAR : Anonim KATEGORİ : TARİH YAYINCI : İş Bankası Kültür
Yaşam sevgisi, yiğitlik, aşk gibi konuların işlendiği bu destan, diğer destanlar gibi insanoğlunun ölümsüzlük arayışının kanıtlarından biridir. Sait Maden’in Batı kaynaklarından çevirdiği Gılgamış Destanı’nın, Yunan destanı İlyada’dan, Hint destanı Mahabharata’dan beş bin yıl öncesinde yazıya geçirildiği tahmin edilmektedir. Gılgamış Destanı, insanoğlunun ilk yazınsal ürünü, ilk başyapıtıdır.
YAZAR : Anonim KATEGORİ : ÇOCUK YAYINCI : ketebe
Atanın üstadı Hızır Aleyhisselam’dır. Ona şöyle pend ü nasihat etmiştir: ‘Yâ Hamza! Kimseye evvel hamle etmeyesin. Kaçanı kovalamayasın. Senden eman dileyenin emanını kesmeyesin. Kuvvetinle mağrur olmayasın. Altın ve akçeyi hesapsız taşıyasın. Avradını nikâhsız tutmayasın.’ Hikâyelerin hâkim konusu kâfire karşı savaştır. Olaylar, mekânlar, kişiler değişir fakat ana tema devam eder. Cihat sahnelerinde düşman öncelikle İslam’a davet edilir. Müslüman olması durumunda, İslam’ın bütün ahlaki vasıfları bu şahsiyete yüklenir ve tam bir Müslüman muamelesi görür. Artık namusludur, güvenilirdir, özü sözü birdir... Hikâye boyunca da o şahsın artık hiçbir hatası, kusuru görülmez. Şayet düşman Müslüman olmazsa, o zaman da güç dengeleri gözetilerek savaşılır. Bütün bu özellikler dikkate alındığında, hikâyelerin daha ziyade yeniçeriler arasında dinlendiği de göz önünde bulundurulursa, Hamzanâmelerin İslam’ın cihat ruhunu canlı tutan ana kaynaklardan biri olduğu anlaşılmaktadır.
YAZAR : Anonim KATEGORİ : KÜLTÜR YAYINCI : Büyüyen Ay Yayınları
İletişim bir dil işi midir? Yoksa gönül işi mi? Konuşma Adabı bu soruları cevaplandırıyor. Çağın düşünürleri iletişimin bir mucize olduğunu söylediler. İnsanların kendilerini yegane ifade aracı olarak konuşmaya hasrettikleri günümüzde, tersine yalnızlıklar katmerleşiyor. Görünürde teknik donanımın da yedeğinde varmış gibi görünen iletişim ruhlarda gerçekleşmiyor. Konuşma bunun için mucize. Bu mucizeyi 1588 yılında kaleme alınmış Adâb-ı Makâl-Konuşma Adabı bütün ayrıntılarıyla ele alıyor. Konuşmanın temelinde yer alan kalbin niyetleri, ruhun psikolojik süreçleri ve bu niyet ve süreçlere eşlik eden duygu ve düşünceler, haller bunlardan bazıları. Sadece akıl ve düşünceden doğan konuşma bencilliğin ve şiddetin avukatlığına dönüşebiliyor. Çağımız önce davranışlardaki şiddeti tanıdı, şimdilerde de yayılarak söze kadar yükselişini. O zaman konuşma için akıl ve bilgi dışında başka ölçütler bulmamız gerekiyor. Konuşma Adabı bu ölçütleri duyuran bir eser. Konuşmanın önce bireysel sonra da toplumsal iyiliğin taşıyıcısı olmasının iç şartlarını gösteriyor.
YAZAR : Anonim KATEGORİ : ÇOCUK YAYINCI : Büyüyen Ay Yayınları
Mevlid Hikâyeleri-Hikâye-i Mevlidi'n-Nebi yüzyıllar boyunca ülkemizde Kur’an’dan sonra en çok okunan kitaptır. Eski yazımızla çok sayıdaki baskısının olması bunun açık bir göstergesidir. Harf devriminden sonra bile kitabın baskıları -elbette kaçak olarak- sürmüş ve bunlar en uzak dağ köylerine kadar ulaşmıştır. Mevlid Hikâyeleri’nin çok okunmasının ve çok sevilmesinin birçok nedeni sayılabilir. Ama bir tanesi hepsinin üstünde yer alır. O da bu metinlerin özünün, halkımızın özüyle aynı olmasıdır. Metinlerin özünü sınırsız bir Allah ve Peygamber aşkı oluşturur. Bu aşk, halkımızın da mayasıdır. Bugün bile, her şeye karşın bu aşk, halkımızın kimlik ve kişiliğinin en baskın ögesidir. Mevlid Hikâyeleri’nin uzun zamanlardan sonra yeniden yayımının, özellikle gençlerimiz ve aydınlarımız açısından heyecan verici bir buluşmaya neden olacağını umuyoruz.