YAZAR : Sinan Yağmur KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Kapı Yayınları
"Çocukken birçok aşk masalı okudum. Büyüdüm, aşkı yaşadım. Şimdi ben bir aşk masalı oldum.” – Hz. Mevlana Aşkın 7 hali: Beşerî aşk, masalsı aşk, Platonik aşk, divane aşk, dosta aşk, Peygamber aşkı, ilahi aşk… Tasavvuf tarihinin en can alıcı olayları hakkında yazdığı romanlarla milyonlara ulaşan Sinan Yağmur, ilk defa bugünde geçen bir hikâyeyle okurun karşısına çıkıyor. Kendisini intihara sürükleyen bir ihanetin pençesinde kıvranan bir kadın: Aylin Hayatında ilk defa vicdan azabı kavramıyla tanışacak bir zevk düşkünü: Cengiz Hayatını temellerinden sarsan bir iftiranın kurbanı: Hace Sinan Yağmur, bu üç kahramanın Konya’da kesişecek hayatlarını aşkın 7 farklı hali üzerinde katman katman örüyor. Sahabe’den Safvan bin Muattal ile Hz. Ayşe, Mevlana ve Şems, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin ümitlerini kaybetmiş üç karakterin imdatlarına yetişip onları aşk terapisine alıyor. Aşkın 7 Hali Bişnev, olgun bir kalemin diliyle, iç huzuru arayanlara ve yaralı yüreklere derman ve başucu kitabı olacak, yıllar boyu unutulmayacak bir roman.
YAZAR : Hüseyin Su KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Şule
Türk öykücülüğünün aşk öyküleri izleğinde farklı bir duyarlığın yazarıdır Hüseyin Su. Aşkı, mutlak varlık alanına ve varoluşsal nedenlere bağlı olarak ele alır. Aşkı, sadece insani ve bedensel bir yaklaşımla düşünmez. Aşkı, aşkın boyutlarıyla birlikte yazar. Bütün boyutlarıyla ve bu bağlam içinde anlatır. Aşk, her ne kadar bu sınırları zorlayan bir insanilik olsa da Hüseyin Su öykülerinde mutlaka aşkın bağlamıyla birlikte; gelenek, din, kültür, duyarlık alanlarıyla irtibatı kopmadan anlatılır. Aşkın Hallerinde Hüseyin Su, insanı aşkın birçok haliyle yüzleştirir. Şöyle der: Aşkın Hallerinde kadın erkek, genç yaşlı herkes bu hallerden birini, hatta birçoğunu yaşamaktadır. Kimi zaman cesur ve atak, kimi zaman da korkaktır; çekinir ve ürker. Bazen gözü döner. Yıkılır veya yıkar. Feraseti açılır ya da hayret edip öylece kalıverir. Ne aradığını bilemez hale gelir. Bütün dünyayı istediğini sanır ve ardına düşer. Münzevileşir, yalnızlığını kutsar, dilsizleşir. Erkek kuşatılır, kadın kuşatır. Aşkta güçlü kadındır; daha mantıklı, daha hesaplı, daha hakimdir. Erkek daha zayıftır. Sevdiği hiçbir kadına güç yetirebilen, hatta onunla kendisini eşitleyebilen erkek yoktur. Aşık hiçbir zaman kendisini görmez, ben demez, sevgisini fedakarlık olarak anmaz ve anlamaz. Hep sevdiğini yüceltir, çünkü onunla dünyasını doldurmuştur. Görmek istediği yalnızca bir yüz-surettir. Ona göre oluş, içinde bulunduğu halden ibarettir.; Aşk, insanın, imkansızlığa tutkusu, imkansızın ardından koşmasıdır. Bir anlamda incelme, bir başka anlamda da beşeriliğe meyli, gönül indirme halidir. Aşkın yüzü şehvete döndüğünde düşüş; güzelliğe, saflığa, ruha döndüğünde incelme başlar..
YAZAR : Halide Edip Adıvar KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Can Yayınları
Ateşten Gömlek, cepheden, romanda anlatılan kişilerle omuz omuza yaşamış birinden gelen yapıt. Kurtuluş Savaşı'nın Ateşten Gömleğinin içinden çıkmış bir roman. Halide Edip Adıvar, her birini yakından tamıdığı roman kişilerini, yani silah arkadaşlarını içtenlikle, çağına ve yaşanan acı olaylara sorumlulukta tanıklık ederek anlatıryor. Bağımsızlık savaşımızı bütün gerçekliği ve canlılığıyla anlatan belki de en önemli roman, Ateşten Gömlek. "İhtilal ve isyan günlerinden beri koza, kurt, kelebek devirleri tetkik edilen mahlukat gibi Sakarya silah arkadaşlarımın Ateşten Gömlek'te birkaç solgun aksini İstanbul, ihtilal ve ordu günlerinden alıp kâğıt üstüne koymaya çalıştım. İstediğim gibi olmadığı için silâh arkadaşlarımdan af dilemek isterdim. Bize onlar ilham ettiler."- Halide Edib Adıvar
YAZAR : Sunay Akın KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İş Bankası Kültür
Kız Kulesi’nin, Galata Kulesi’yle yaşadığı bir gecelik aşk sonrasında dünyaya gelen bir çocuğu vardır!.. Kız Kulesi, minarelerin baskısından korktuğu için ayrılmak zorunda kalır çocuğundan. İstanbul’u terk ederken, babası olan Galata Kulesi’ne bir anlık dönüp bakan, ama sevgi dolu bakışlarına hiçbir karşılık alamayan çocuk Lizbon’a yerleşir... Ve orada, "Belém Kulesi" adıyla bilinir. 1513 yılında, Lizbon limanının savunulması amacıyla yapılan Belém Kulesi, Afrika ve Hindistan’a düzenlenen sömürge seferlerinin başlangıç yeri olur. Bu yapının Galata Kulesi ile Kız Kulesi’nin "gayrimeşru" çocuğu olduğu iddiamızı güçlendirmek için biraz daha bilgi verelim: Kırk iki metre yüksekliğinde olan kule altı katlıdır ve girişinde bir sarnıç bulunur. Kız Kulesi’nde de, biri içerde, öbürü dışarda olmak üzere iki sarnıç olduğu birçok kaynakta yazılıdır. Belm Kulesi de, annesi ve babası gibi hapishane olarak kullanılır. Kulede yaşayan bir prensesin üzüm sepetinden çıkan yılan tarafından sokularak öldüğü söylencesi de Lizbonluların dilinde yıllardır anlatılır. Aynı efsane Kız Kulesi için de söylenir. En önemli delil ise kulenin görünümü ve bulunduğu yerdir. Galata Kulesi’ne benzeyen Belém Kulesi, kıyıya çok yakın olan kayalıklar üstüne kuruludur. Yani, tıpkı annesi olan Kız Kulesi gibi!..
YAZAR : Halide Nusret Zorlutuna KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Timaş Yayınları
II. Meşrutiyet yıllarından başlayıp 1940’lara kadar uzanan uzun bir dönemin romanı. Daha önce ‘Yaralılar’ adıyla tefrika edilen romanın ilk baskısı ile sonraki baskıları, bu yayında mukayese edilerek Halide Nusret’in romancılığının ayrı bir cephesi ortaya konuldu. Roman, biri aşkın ve ihtirasın peşinden giden biri ise anneliği tercih eden iki kadın kahraman etrafında Türk toplumunun yaşadığı medeniyet değişimini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor.
YAZAR : Emine Işınsu KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Bilge Kültür Sanat
Batı Trakya Türkleri üzerinde zaman zaman teröre dönüşen Yunan baskısı... Roman 1969’da yazılmıştır ama onların hayatlarını ve siyasî atmosferi ne geçen yıllar ne de Avrupa Birliği değiştirebilmiştir. Anlatan da anlatılan da o azap toprakları üzerinde yaşayan insanlardır.
YAZAR : Ayfer Tunç KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Can Yayınları
"Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz bey. Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece, Haliç’in kirli sularına bakarken anladı ki hep öyle, burnu dik yaşadığını sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı tümüyle bir yanılgıymış." Daha önce Taş-Kâğıt-Makas ve Evvelotel adlı öykü kitaplarını da yayımladığımız Ayfer Tunç’u geniş okur kitlelerine tanıtan ve çağdaş Türk öykücülüğünün bir klasiği olmaya aday kitabı Aziz Bey Hadisesi’nin yeni basımını sunuyoruz. Öykünün kahramanı Aziz Bey, Tunç’un, insan olmaktan doğan zaaf ve yanılgılar nedeniyle yaralanmış, boşa geçmiş hayatlar üstüne yapılandırdığı öykü evreninin en hüzünlü, en gerçek kişisi. Bazı okurlara, meyhanelerde benzerini aratacak kadar kanlı canlı ama mahzun gelen Aziz Bey’in öyküsünü okurken, bir hikâye kişisinin varlığını çok yakınınızda hissedeceksiniz.
YAZAR : Yahya Kemal Beyatlı KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İstanbul Fetih Cemiyeti
"Türklük, beş yüz seneden beri İstanbul'u ve Boğaziçi'ni bütün beşeriyetin hayaline böyle nakşetti. Mimarisini bu şehrin her tepesine, her sahiline, her köşesine kurarken güya: "Artık bu diyar dünya durdukça Türk kalacaktır.” dediği hissedilir. Fetihten sonra İstanbul'a yerleşmiş olan halkın iklimle bu imtizacını kaydettikten sonra, yeni baştan kurmuş olduğu bu şehirde yaratmış olduğu güzelliklerin en yüksek bir kıratta olduğunu söylemek lâzımdır.”Yahya Kemal için İstanbul tabiı ̂ güzelliğinin yanında, Türk mille nin fizyolojik olarak kazandığı mükemmeliye , kültür ve medeniye"e vardığı seviyeyi gösteren bir şehirdir. Bu sebepten olmalı ki o, İstanbul'u çok sever, onun içinde yaşamaktan, onu keşfetmekten büyük zevk duyar. Türk kültür ve edebiya*nda İstanbul'un manasını ilk kavrayan yazar, Yahya Kemal'dir.
YAZAR : İsmail Özen KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : ketebe
Çocukluk, taşra halleri: yıkık duvarlardan atlayan kazağı üzerine kısa gelen çocuklar, kulağına iğde çiçeği takan bitirim delikanlılar, vosvos arabalar, balkonda çamaşır seren, komşuya sepet sarkıtan kadınların sesleri, fonda daima Müslüm çalan semt kahveleri, Anadolu’dan sahici insan manzaraları… Kısacası herkesi içine alan bizden bir kitap...
YAZAR : Köksal Alver KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İz Yayıncılık
Akademik çalışmalarının yanı sıra öyküyle de bağını hiç koparmadan yazı serüvenine devam eden Köksal Alver, Bahane’de kendi zihin dünyasından edindiği imgelerin peşine düşerek kurguladığı öyküleri sunuyor okurlarına. Sade, anlaşılır anlatımı, alt metindeki imgenin görünür olmasına imkân tanıyor. Bahane, yazarın üçüncü öykü kitabı.