YAZAR : Hakkı Süha Gezgin KATEGORİ : KÜLTÜR YAYINCI : Kapı Yayınları
İstanbul Erkek Lisesi’nin efsanevi edebiyat hocası ve fıkra yazarı Hakkı Süha Gezgin’in, Yahya Kemal’den Saİt Faik’e 93 ünlü yazar ve Dede Efendi’den Neyzen Tevfik’e 18 musikişinası tanıttığı belge niteliğindeki bu portreler, Beşir Ayvazoğlu’nun titiz çalışmasıyla günümüz okuyucusunun dikkatine sunuluyor. Bu metinler, portresi çizilen şahsiyetlerin çoğunu yakından tanıyan bir yazarın kaleminden çıktığı için edebiyat tarihimiz açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Tarihî şahsiyetlerin çoğunun, tasvir yasağı sebebiyle, maddî varlıkları bakımından karanlıklar içinde kalmasına hayıflanan Hakkı Süha, her portrede, ele aldığı şahsiyetin fizikî portresini çizdikten sonra "mânâ ve ruh" bakımından tahliline girişiyordu. Bir portrenin bu adı gerçekten taşıyabilmesi için, Hakkı Süha’ya göre, "bahsettiği şahsiyetin hem gövde, hem ruh çizgilerini belirtmesi lâzım gelir"di. Unutulmaya yüz tutmuş önemli bir edebiyat adamının ve belge değeri taşıyan portrelerinin gün ışığına çıkarılmış olması edebiyat dünyamız için herhalde önemli bir kazançtır.
YAZAR : Ayşegül Genç KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İz Yayıncılık
Ayşegül Genç, Kuğu Boynu’nda bir saatin kadranını esas alarak hayatın döngüsünü okurlarının kalplerini kanatacak bir hikayeye dönüştürüyor. Maden kazasında vefat eden babasının ardından İstanbul’a yerleşen Mualla, onu gözeten eski bir mühendis Atilla, antika bir saatin peşindeki Metin, duvarın içinden gelen tik taklar ve Bülent, Celalli saatçi ve akıp duran zaman romanın karakterleri. Her şey yarım kalırken, tamamlanıyor romanda. Her şey tamamlanırken bir şeyler eksiliyor. Kuğu Boynu Ayşegül Genç’in Ölü Serçe Dönemeci ve Çile Kırgını’ndan sonraki üçüncü romanı.
YAZAR : Katip Çelebi KATEGORİ : DÜŞÜNCE YAYINCI : Büyüyen Ay Yayınları
Düstûru’l-amel li Islâhi’l-halel, 17. asrın şöhretli Osmanlı mütefekkirlerinden olan Kâtib Çelebi’nin dikkat çekici bir eseridir. Kâtib Çelebi bu risaleyi, 1653 tarihinde Osmanlı hazinesinin nakit sıkışıklığı içinde bulunduğu bir dönemde, hükümetin talebi üzerine kaleme almıştır. Bu itibarla ufak hacimli fakat zengin muhtevaya sahip olan Düstûru’l-amel, âcil sıkıntılara çözüm önerisi sunan bir kriz dönemi eseri olarak telakki edilebilir. Kâtib Çelebi’nin burada öne sürdüğü düşüncelere oluşturduğu felsefî zemin, eserin asıl muhtevasından daha fazla dikkati çekmiş ve zamanla, başta Vak’anüvis Naîmâ olmak üzere birçok yazarı etkilemiştir. Müellifin eseri inşada uyguladığı metodolojik yaklaşım tarzı, günümüzün modern araştırmacılarının çalışma biçimini hatırlatır. Bu yönüyle Düstûru’l-amel, tam manasıyla nev’i-şahsına-münhasır bir eserdir. Bu kıymetli eserin, şimdiye kadar ilmî kıstaslara uygun bir neşrinin yapılmamış olması ciddi bir eksiklikti. İşte elinizdeki bu kitap, böyle bir eksikliği giderme gayesiyle hazırlandı. Kâtib Çelebi’nin kaleminden çıkan müellif nüshası, diğer yazma nüshalarla karşılaştırılmak suretiyle, olabildiğince tam bir metin inşasına gayret edildi.
YAZAR : Zehra Aygül KATEGORİ : ÇOCUK YAYINCI : UĞURBÖCEĞİ YAYINLARI
Küçük bir çocukken korsanlar tarafından kaçırılıp esir pazarında satılan Yusuf’un hikâyesi, Cingöz Mustafa ve Fıldırdak Necmi’yle birlikte üç arkadaşın ortak kaderi oldu adeta... Mahallenin üç delikanlısı bir anda kendilerini sürpriz ve heyecan dolu olayların içinde buldular. Üç arkadaş, bütün olaylarda cin gibi akıllarını, maharet ve ustalık dolu zekâlarını kullanarak olayları çözmeyi başardılar. Yusuf’u kaçırıp esir pazarında satan Patates Suratlı Korsan’ı yakalama mücadelesi üç arkadaşa zor anlar yaşattı. Yerebatan Sarnıcı’nda saklanmış lahdin içindeki gizemli madalyon onları az kalsın canlarından ediyordu. Rodos’ta yüz yıl önce yaşanmış esrarengiz bir olayı çözmek için adaya gitmeleri hiç de akıl kârı değildi. Padişah için hazırlanmış tılsımlı gömleğin ardı sıra yaşananlar ise onları yerinde tutacak cinsten değildi. Üç arkadaş, bütün olaylarda cin gibi akıllarını, maharet ve ustalık dolu zekâlarını kullanarak olayları çözmeyi başardılar. Ancak yaşadıkları unutulmayacak cinstendi.
YAZAR : Beşir Ayvazoğlu KATEGORİ : TARİH YAYINCI : Kapı Yayınları
Abdülhak Hamid, Mehmed Akif, Süleyman Nazif, Cenab Şahabeddin, Sami Paşazâde Sezai ve Midhat Cemal Kuntay’ı mevsim çiçekleriyle bezeli mükellef bir yemek masasında gösteren ünlü bir fotoğraf vardır. Bu fotoğrafın âdeta içine girerek davetin verildiği Mısır Apartmanı’nın kapısından 1924 yılına çıkan Beşir Ayvazoğlu, elinizdeki kitapta, Mehmed Akif’i mekeze alarak, söz konusu davetin sebebini, nerede ve niçin verildiğini, karede yer alan şair ve yazarların birbirleriyle ilişkilerini, o günlerde yaşadıkları dramları, henüz ilân edilmiş olan Cumhuriyet’in hayatlarına nasıl yansıdığını anlatıyor. Karede görünmeseler de, fotoğrafın içine girildiğinde hemen karşılaşılan Faruk Nafiz Çamlıbel, Abbas Halim Paşa ve Fuad Şemsi İnan gibi renkli şahsiyetlerin de yer aldıkları bu kitap, kültür ve edebiyat tarihimizin bazı karanlık noktalarına ışık tutuyor.
YAZAR : Cemal Şakar KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İz Yayıncılık
Öykücülüğü ile okur nezdinde haklı bir itibar sahibi olan Cemal Şakar, bu sefer edebiyatı merkeze alarak çizdiği daire içinde kendi gözüyle eleştirel bakışını ortaya koyuyor. Edebiyatın insan hayatıyla ve gerçeklerle ilişkisi, iyi edebiyat ile kötü edebiyat arasındaki ayrım, edebiyatçının kullandığı dil ve kavramlar... gibi birçok çıkış noktası, Şakar'ın kitabının hareket alanı.
YAZAR : Ahmet Büke KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : Can Yayınları
Annem de görmüş babamı. Ağlayıp gözlerini perdeye silmiş. O leke kaldı orada. Ortası koyu, kenarlara gittikçe duman gibi açılıyor. Bilmiyorlar bunu. Acıdan leke çıkmaz. Acı zaten yerinden kalkmaz. Taş ve dağdır. Taşları üst üste dizip üzerine toprak, toprağa da ağaç ve zeytin, ot, böcek koyarsan dağ olur. Perdeden yayıldı bütün eve leke. Duvarlara kirli damar attı. Çatallarının ucu parçalanıp dağıldı. Tavan doldu, damlayıp halıların üzerinde birikti. Katı kuleler oldu odalarda. Divan örtüsüne bulaştı. İçi saman dolu kalıp gibi sert duran yastıklarımız kirlendi. Koştum, gördüm.” Büke, daha önce yayımlanan kitaplarıyla edebiyat dünyasının beğenisini kazanmış, kendi sesini, çizgisini oturtmuş bir öykücü. Yapıtlarında kendine özgü, akıcı, şiirli, esprilerle dolu bir dil kullanıyor; yakından tanıdığı, iyi bildiği çevrelerin hikâyelerini anlatıyor. Bu güzel öyküleri okurken samimi, kendi halinde yaşayan insanların sesini duyacaksınız.
YAZAR : Gelibolulu Mustafa Ali KATEGORİ : TARİH YAYINCI : Büyüyen Ay Yayınları
16. yüzyıl Osmanlı Dönemi'nin en kudretli kalemlerinden, sanattan, tarihe, edebiyattan, tasavvufa değin geniş bir perspektife sahip birçok eserin sahibi Gelibolulu Mustafa Ali'nin Nushatü's-Selâtin'i 1581'de III. Murat döneminde yazılmış bir eser. Mustafa Ali, bizzat gözlem ve izlenimlerine dayanarak kaleme aldığı bu eserinde, yönetim, askerlik, ekonomi, insan ilişkileri, çalışma hayatı, hüner sahipleri ve sanata dair bilgiler vermekte, 16. yüzyıl Osmanlı toplumu ve yönetiminin bir portresini çizmekte. Nushatü's-Selatin, Alî'nin sanatçı ve entelektüel donanımını, yetkinliğini gösteren ve bir dönemi bütün yönleriyle bir bütün hâlinde kayda geçiren kültür ve medeniyet dünyamızın başyapıtlarından biri. Eser, sırf seçilmişlere/siyaset erbabına değil her türden yöneticiye uygulamalarında izlemeleri gereken yol ve yöntemlere ilişkin ufuk açıcı perspektifler sunmakta. Yönetimde "olan" ve "olması gereken" ayrımını devrinden verdiği örneklerle dile getiren Mustafa Ali'nin düşünceleri bütün güncelliğiyle günümüz yönetim anlayışına tutulan bir tecrübeler hazinesi. Siyasete eşlik etmesi gereken düşünceleri Âlî, sanatçı bir kimliğe sahip aydın olarak üstün bir duyarlıkla ortaya koyuyor.
YAZAR : Hasan Aycın KATEGORİ : ÇOCUK YAYINCI : Edam
Hasan Aycın'ın özgün çizimleri ile 40 hadisin yer aldığı kitapta hadis metinleri çocukların anlayacağı bir dille ve özgün bir tasarımla verilmiştir. Kitabın son bölümünde hadislerin tahriçleri ve orijinal metinleri yer almaktadır.