YAZAR : Bing Fa sun tzu KATEGORİ : DÜŞÜNCE YAYINCI : İş Bankası Kültür
Sun Zi / Sun Tzu (MÖ 6. yy) Yazarın adı Wade-Giles transkripsiyon sisteminde "Sun Tzu”, Pin-Yin transkripsiyon sisteminde "Sun Zi” olarak yazılmaktadır. Doğum ve ölüm tarihi tam olarak bilinmemektedir. Komutan ve düşünür olarak ünlenen Sun Zi’nin Savaş Sanatı adlı eseri insanlık tarihinin en eski ve en fazla araştırılan ve tartışılan strateji eseridir. Bütün dünyada sadece askerlik alanında değil, iş idaresi ve kişisel gelişim gibi pek çok alanda da bir strateji klasiği olarak kabul görmüştür.
YAZAR : Sait Faik Abasıyanık KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İş Bankası Kültür
"Sait Faik, Burgaz çalılıklarından çekti bir kızılcık dalı kopardı, kalem gibi yonttu, ucunu yaşama batırdı ve yazmaya koyuldu. Türk hikayeciliği Ömer Seyfettin'den sonra Memduh Şevket Esendal, Fahri Celalettin gibi ustaların sürdürdüğü bir türdü. Sabahattin Ali, Refik Halit'in memleket hikayeciliğine diyalektik bir görüş katmış ve bu yeniliği ile 1940'ların tek ismi olmuştu. Sait Faik ise onların yapmadığı bir şeyi yaptı. Bir konuyu değil, yaşamın bir parçasını işliyordu. Bir tez savunmuyor, bir yaşantıyı yansıtıyordu. İnsan sevgisi dolu, doğa sevgisi dolu bir yüreği vardı. Neye baksa bu sevgi ile ısınıyor, ışıklanıyordu. Biz ancak o el attıktan sonradır ki, en önemsiz görünen insanların ve şeylerin zevkine eriştik." Haldun Taner, Ölürse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil, 1983.
YAZAR : Nizamülmülk KATEGORİ : DÜŞÜNCE YAYINCI : İş Bankası Kültür
Nizamü'l-Mülk ( 1018-1092 ): Selçuklu sultanları Alparslan ve Melikşah’ın veziri olarak otuz yıl boyunca devlet yönetiminde söz sahibi oldu, görüşleriyle sultanların kararlarını etkiledi. Siyasi bir suikasta kurban gitmesinden kısa bir süre önce hükümdarlık sanatı konusunda düşüncelerini kaleme aldı. Melikşah’ın devlet yönetimi hakkında kapsamlı bir rapor istemesi üzerine yazılan Siyasetname, Nizamü’l-Mülk’ün devlet adamı olarak deneyimlerini aktardığı bir el kitabı olmasının yanı sıra, edebi değeriyle de yüzyıllardır dikkati çeken bir eserdir.
"Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka ne idi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kağıt aldım. Oturdum. Ada ‘nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değnekler yontmak için cebimde taşıdığım çakımı çıkardım. Kalemi yonttum. Yonttuktan sonra tuttum öptüm. Yazmasam deli olacaktım." "Haritada Bir Nokta" adlı öyküden.
YAZAR : Erdoğan Kahyaoğlu KATEGORİ : ÇOCUK YAYINCI : İş Bankası Kültür
Suşa minik bir kaplumbağa, Kiki ise minik bir kuş. Yerle göğün birleştiği noktaya ulaşmak için birlikte yola çıkan iki arkadaşın sürprizler ve keşiflerle dolu yolculuğu, kararlılık, dostluk, dayanışma ve sevginin de keşfedilip pekiştiği bir yolculuğa dönüşüyor.. İlk basımı 2000 yılında yapılan Suşa ile Kiki, 2001 yılında 5. Sokak Tiyatrosu tarafından oyunlaştırılarak Uluslararası Viyana Çocuk Festivali’nde sahnelendi ve ardın-dan 2003 yılında ikinci basımı gerçekleştirildi. Erdoğan Kâhyaoğlu’nun yayınlanan ilk öyküsü olan Suşa ile Kiki, 2000 yılında yitirdiğimiz grafik sanatımızın büyük ustası Mengü Ertel’in çizimleriyle şimdi de Can Çocuk Yayınları aracılığıyla üçüncü kez çocuklarla buluşuyor.
YAZAR : Leyla Erbil KATEGORİ : EDEBİYAT YAYINCI : İş Bankası Kültür
Leylâ Erbil’in zihinsel özgürlüğü, en başta, yapıtlarının, alışıldık edebiyat türlerinin sınırlarını zorlama sonucunu doğurmuştur. Genellikle öykücü ve romancı olarak tanınsa da, Erbil’in yaygın kabul gören bu edebi türlerle, onların klasik formlarıyla bir "sorunu" olduğu hemen her yapıtında fark edilir. Kabaca "roman", "öykü" diyebilsek de, türünü, yaslandığı geleneği ilk anda tam belirleyemediğimiz, birbirini yinelemeyen, kendine özgü yapıtlar ortaya çıkarmıştır. Yine de, belli bir tanışıklıktan sonra, bilmediğimiz bir metni elimize geçse, onun Erbil’e ait olduğunu rahatlıkla anlarız. Tuhaf Bir Kadın’ın önceleri bir öykü kitabı sanılmış olması bu bağlamda ilginçtir. Yazarın romanını "bitirmemesi" de önemlidir. Bu romanın yeni baskısında yazar, okura, Mustafa Suphi’nin kaderiyle ilgili yeni kaynaklar ulaştırır. Dikkat edilirse, tanımı gereği bitmiş, yazarından kopmuş, okura fırlatılıp orada kalakalmış bir edebi türde, romanda yapılmaktadır bu güncelleme... Süha Oğuzertem
YAZAR : Hilmi Ziya Ülken KATEGORİ : DÜŞÜNCE YAYINCI : İş Bankası Kültür
Prof. Dr. Hilmi Ziya Ülken'in Galatasaray Lisesi'nde "felsefe öğretmeni" olduğu yıllarda kaleme aldığı Türk Tefekkürü Tarihi, 1933-1934'te iki cilt olarak yayımlanır. Bu kitabın üçüncü cildi olarak tasarlanan Türkiye'de Çağdaş Düşünce Tarihi ise ancak 1966'da yayımlanmıştır.Yayımlandığı yıllardan itibaren alanındaki bütün araştırmalara kaynaklık eden ve bir"klasik" haline gelen bu yapıtın yeniden basımı bugüne kadar mümkün olmamıştır. Türk düşüncesinin temel taşlarından olan Türk Tefekkürü Tarihi, 70 yıl sonra hâlâ, yeri doldurulamamış bir başucu kitabı... "Mekteplerimizde bir edebiyat tarihi okutulmaktadır. Fakat onunla muvazi [paralel] olarak giden fikir hayatı bu dersin içinde yer almamıştır. Talebe efendiler, Bakî'yi, İbni Kemal'i veya Namık Kemal'i okurken İshak Hoca veya Salih Zeki'yi bilmiyorlar. Halbuki bugünkü Türk dilini ve Türk hassasiyetini tanımak için onun tarihini, tekâmülünü [gelişimini] bilmek ne kadar zaruri ise; bugünkü Türk düşünüşünü anlamak için de onun geçirdiği istihaleleri [aşamaları] bilmek o kadar zaruridir."
(1901-1974) İstanbul’da doğdu. Mülkiye’den mezun oldu, 1924-33 arasında çeşitli kentlerin liselerinde tarih, coğrafya, psikoloji ve sosyoloji öğretmenliği yaptı. 1933’teki Üniversite Reformu ile İstanbul Üniversitesi’nde görevlendirildi. 1940’ta felsefe profesörü oldu. Sosyoloji Bölümü’nün kurulmasını ve kurumsallaşmasını sağladı. 1944-48 yıllarında İTÜ’nün daveti üzerine sanat tarihi dersleri verdi. Çalışmalarını uluslararası platformda da sürdürdü. UNESCO Üyeliği’nin ardından ISA’nın (Uluslararası Sosyoloji Derneği) kurucu üyesi, sonra da başkan yardımcısı oldu ve 1953’te 15. Uluslararası Sosyoloji Kongresi’nin İstanbul’da düzenlenmesini sağladı. Genç yaşında başladığı, sosyolojiden felsefeye, tarihten edebiyata ve sanata uzanan çeşitli alanları bütünleştiren yayın faaliyetini vefatına dek kesintisiz sürdürdü. Kültür ve düşünce dünyamızdaki etkisi, ünlü felsefeci Hans Reichenbach’a "Bu adam beyin oburluğuna tutulmuş" dedirtecek denli etkindir. Ülken’in Seçme Eserleri kapsamında yayınladığımız Ziya Gökalp, Millet ve Tarih Şuuru, iki ciltlik Felsefeye Giriş, Aşk Ahlâkı, Uyanış Devirlerinde Tercümenin Rolü ve Yarım Adam’ın ardından Ülken’in dev eseri Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi’ni okurlarımıza sunuyoruz. Türkiye’de Çağdaş Düşünce Tarihi, Tanzimat sonrası düşünce yaşamımızın gelişimini ve ülkemizdeki bütün düşünce akımlarını sergiliyor. Kendi alanında tek kaynak sayılması gereken ve bir ansiklopedi niteliği taşıyan bu yapıtın bir başka önemi de bugün geniş bir okur yığınının yararlanamadığı süreli yayın organlarını süzgeçten geçirmesi. Yapıt Namık Kemal’den Ziya Gökalp’e, Ali Suavi’den Mustafa Suphi’ye, Dr. Abdullah Cevdet’ten Hikmet Kıvılcımlı’ya, Beşir Fuat’tan Prens Sabahattin’e, Yusuf Akçura’dan Ahmet Ağaoğlu’na, A. Hamdi Başar’a dek uzanan geniş bir alanda düşünce yaşamımızın köşe taşlarını bütün zenginliğiyle gözler önüne seriyor.